Hayata Geçirdiğimiz Bazı Kültür Ürünlerimizden Örnekler
1- Türk Yayı:
Türk yayınının özelliklerini araştırdığımızda hayretler içine düştük. Bir Türk yayı dört hayvansal ve bir bitkisel malzemeden oluşuyor ve bunların birleştirilme süreci tam bir-birbuçuk sene sürüyor. ''Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.'' Atasözümüz burada tam olarak kendini gerçekleştiriyor. Ok tamamlandığında usta okçular (tirendazlar) oklarını attığında saatte 250 km hız ile ilerliyor ve 2 mm lik zırhları delebiliyor.
Tabi bizde burada atalarımıza haklarını verdik, hayran kaldık ve boyumuzdan büyük işlere karışmamaya karar verdik. Çünkü yayın yapımı üst düzey bir ustalık gerektiriyor ve doğal olarak da çok pahalı. Bu malzemelerin tedarik edilmesi ve birleştirilmesi de zor.
Peki bütün bu olumsuzluklardan sonra pes mi edecektik. Tabiki hayır. Günümüzde bu beş malzeme yerine ne kullanılabilir diye araştırdık ve PVC malzemesinden de yay yapılabileceğini keşfettik. Tabiki PVC den yapılan bir yay 250 km hızla gitmeyecek ama okçuluğa hevesli olanların 20 metreden hedef atışı yapabilmeleri için idealdi ve çok ucuzdu.
Türk yayınının özelliklerini araştırdığımızda hayretler içine düştük. Bir Türk yayı dört hayvansal ve bir bitkisel malzemeden oluşuyor ve bunların birleştirilme süreci tam bir-birbuçuk sene sürüyor. ''Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.'' Atasözümüz burada tam olarak kendini gerçekleştiriyor. Ok tamamlandığında usta okçular (tirendazlar) oklarını attığında saatte 250 km hız ile ilerliyor ve 2 mm lik zırhları delebiliyor.
Tabi bizde burada atalarımıza haklarını verdik, hayran kaldık ve boyumuzdan büyük işlere karışmamaya karar verdik. Çünkü yayın yapımı üst düzey bir ustalık gerektiriyor ve doğal olarak da çok pahalı. Bu malzemelerin tedarik edilmesi ve birleştirilmesi de zor.
Peki bütün bu olumsuzluklardan sonra pes mi edecektik. Tabiki hayır. Günümüzde bu beş malzeme yerine ne kullanılabilir diye araştırdık ve PVC malzemesinden de yay yapılabileceğini keşfettik. Tabiki PVC den yapılan bir yay 250 km hızla gitmeyecek ama okçuluğa hevesli olanların 20 metreden hedef atışı yapabilmeleri için idealdi ve çok ucuzdu.
2- Mesneviden Hikayeler ( Yaşayan Değerler Hafızası )
Yetişkinlerin hep ağzında olan biz söz: ''Her geçen yılda nesiller daha ahlaksızlaşıyor'' -Peki neden? onları da siz yetiştirmiyor musunuz? -Evet biz yetiştirdik. Ama neyle? -Müstehcenlik, sihir, dolandırıcılık içeren hikayelerle, masallarla ve animasyonlarla... işte cevap:
Mesnevide fabl türünde düşünmeye, yeni şeyler üretmeye, çalışmaya motive edici kültürümüzle ve dinimizle çelişmeyen, birçok hikaye vardır. Bu hikayeler anaokulu, ilkokul ve ortaokul seviyesinde öğrencilerin rahatça anlayacağı ve hayatla bağlantı kurabileceği türdendir.
Hz. Mevlana’nın Dünyaya ışık tutan Mesnevisindeki fabl türü hikayelerini derledik, sınıf ortamında anlattık, resimlerini çizdik ve bu hazinelerin aklımızdan bir daha sonsuza kadar çıkmaması için, ana fikirden sapmadan hafıza tekniklerini kişiye göre değiştirilebilir hale getirerek, eğlenceli bir hale getirdik, daha sonra scratch ile programladık, kısa animasyonlar haline getirdik. Bu sayede evrensel değerlerimizi aklımıza ve kalbimize yazmaya çalışarak ortak bir ‘’Yaşayan Değerler Hafızası’’ Oluşturmaya çalıştık. ( http://livingmemoryvalues.weebly.com/
)
Yetişkinlerin hep ağzında olan biz söz: ''Her geçen yılda nesiller daha ahlaksızlaşıyor'' -Peki neden? onları da siz yetiştirmiyor musunuz? -Evet biz yetiştirdik. Ama neyle? -Müstehcenlik, sihir, dolandırıcılık içeren hikayelerle, masallarla ve animasyonlarla... işte cevap:
Mesnevide fabl türünde düşünmeye, yeni şeyler üretmeye, çalışmaya motive edici kültürümüzle ve dinimizle çelişmeyen, birçok hikaye vardır. Bu hikayeler anaokulu, ilkokul ve ortaokul seviyesinde öğrencilerin rahatça anlayacağı ve hayatla bağlantı kurabileceği türdendir.
Hz. Mevlana’nın Dünyaya ışık tutan Mesnevisindeki fabl türü hikayelerini derledik, sınıf ortamında anlattık, resimlerini çizdik ve bu hazinelerin aklımızdan bir daha sonsuza kadar çıkmaması için, ana fikirden sapmadan hafıza tekniklerini kişiye göre değiştirilebilir hale getirerek, eğlenceli bir hale getirdik, daha sonra scratch ile programladık, kısa animasyonlar haline getirdik. Bu sayede evrensel değerlerimizi aklımıza ve kalbimize yazmaya çalışarak ortak bir ‘’Yaşayan Değerler Hafızası’’ Oluşturmaya çalıştık. ( http://livingmemoryvalues.weebly.com/
)
3- Sülük:
MR sonucunda 4 tane omur-bel diskimde de bel fıtığı olduğunu duyduğumda şok olmuştum. İlaç ve fizik tedavi ile atlatabileceğimi düşünmüştüm. Daha da fazlalaştı. Osmanlı dedelerimizin berberlerde sülük kullandığını öğrenince hiç tereddüt etmeden, 6 ay boyunca belime 150 den fazla sülük tutturdum. 2. MR sonucunda Doktor: ''Sende bel fıtığı yok, sen ameliyat olmuşsun'' dedi. Meğerse sülüğün içinde insanı iyileştiren tam 105 tıbbi ilaç varmış. Doktor 3 ilaçtan fazlasını birbiri ile etkileşime girer ve yan etkisi olur diye yazamazmış ama sülükteki 105 ilacın hiçbir yan etkisi yokmuş ve günümüzde Almanya da 300'den fazla resmi sülük kliniği varmış...
Bende ''böyle doktoru başımda taşırım'' diyerek belim için kullandığım sülükler için akvaryumda bir ''yumurtlama evi'' yaptım. Bir sene sonra resimdeki iki kokon dan 14 tane yavru sülük doğdu. Kendi kanımla beslediğim doktorlarımı -ilacımı- hala kullanıyorum.
MR sonucunda 4 tane omur-bel diskimde de bel fıtığı olduğunu duyduğumda şok olmuştum. İlaç ve fizik tedavi ile atlatabileceğimi düşünmüştüm. Daha da fazlalaştı. Osmanlı dedelerimizin berberlerde sülük kullandığını öğrenince hiç tereddüt etmeden, 6 ay boyunca belime 150 den fazla sülük tutturdum. 2. MR sonucunda Doktor: ''Sende bel fıtığı yok, sen ameliyat olmuşsun'' dedi. Meğerse sülüğün içinde insanı iyileştiren tam 105 tıbbi ilaç varmış. Doktor 3 ilaçtan fazlasını birbiri ile etkileşime girer ve yan etkisi olur diye yazamazmış ama sülükteki 105 ilacın hiçbir yan etkisi yokmuş ve günümüzde Almanya da 300'den fazla resmi sülük kliniği varmış...
Bende ''böyle doktoru başımda taşırım'' diyerek belim için kullandığım sülükler için akvaryumda bir ''yumurtlama evi'' yaptım. Bir sene sonra resimdeki iki kokon dan 14 tane yavru sülük doğdu. Kendi kanımla beslediğim doktorlarımı -ilacımı- hala kullanıyorum.
4- Kefir:
Küçüklüğümden beri bende var olan alerjiden saman nezlesi, bahar nezlesinden çok muzdariptim. Doğayı çok sevmeme rağmen toz ve çiçek alerjilerinden dolayı hapşırık krizine girerdim ve hep yorgun ve hasta düşerdim. Bunda da yine bir sürü ilaç kullandım ama nafile. Hiç bi değişiklik olmadı. Yaş ilerledikçe bağışıklık sisteminden dolaya azalır diye umdum ama olmadı. Yine araştırma yaparken Kafkasyadaki Atalarımızın ''Mutluluk İçeceği'' diye tabir ettikleri Kefirin özelliklerini gördüm. Atalarımız yapmışsa faydalıdır diye düşündüm ve hemen kefir danesi temin ederek evde kefir yapmaya başladım. Kefir içinde 70 civarında yararlı probiyotik bakteri bulunduran mükemmel bir içecek. Yoğurtta sadece 3 tane probiyotik var. İnsan metabolizmasını dengeye sokarak bağışıklığı artırıyor, zayıf kişiye kilo aldırtıyor, kilolu kişiyi zayıflatıyor. Altı aydır iki günde bir ayran şeklinde çocuklarımla beraber kullanıyorum. Doğaya her çıktığımda oluşan hapşırıık krizi bu sene olmadı ve çocuklarımda bu kış ocaktan itibaren hiç hastalanmadı. İşte 7000 yıllık kültür ürünü kefir. Kafkasyalı Atalarımızın yaş ortalamasının 90 olmasının sebebi kefir kullanmalarından imiş. Zamanında Ruslar bu ilacı alabilmek için elmas ile takas yapmışlar...
ve zaten Anadolu kültürünün özünde olan, bizimle iç içe yüzlerce köklü ve özgün ürün...
Küçüklüğümden beri bende var olan alerjiden saman nezlesi, bahar nezlesinden çok muzdariptim. Doğayı çok sevmeme rağmen toz ve çiçek alerjilerinden dolayı hapşırık krizine girerdim ve hep yorgun ve hasta düşerdim. Bunda da yine bir sürü ilaç kullandım ama nafile. Hiç bi değişiklik olmadı. Yaş ilerledikçe bağışıklık sisteminden dolaya azalır diye umdum ama olmadı. Yine araştırma yaparken Kafkasyadaki Atalarımızın ''Mutluluk İçeceği'' diye tabir ettikleri Kefirin özelliklerini gördüm. Atalarımız yapmışsa faydalıdır diye düşündüm ve hemen kefir danesi temin ederek evde kefir yapmaya başladım. Kefir içinde 70 civarında yararlı probiyotik bakteri bulunduran mükemmel bir içecek. Yoğurtta sadece 3 tane probiyotik var. İnsan metabolizmasını dengeye sokarak bağışıklığı artırıyor, zayıf kişiye kilo aldırtıyor, kilolu kişiyi zayıflatıyor. Altı aydır iki günde bir ayran şeklinde çocuklarımla beraber kullanıyorum. Doğaya her çıktığımda oluşan hapşırıık krizi bu sene olmadı ve çocuklarımda bu kış ocaktan itibaren hiç hastalanmadı. İşte 7000 yıllık kültür ürünü kefir. Kafkasyalı Atalarımızın yaş ortalamasının 90 olmasının sebebi kefir kullanmalarından imiş. Zamanında Ruslar bu ilacı alabilmek için elmas ile takas yapmışlar...
ve zaten Anadolu kültürünün özünde olan, bizimle iç içe yüzlerce köklü ve özgün ürün...